Yazın Koyun adasında deniz keyfi. |
Ada da büyük arsaları olan biri sebzeler yetiştirirdi. Bir sene karpuz dikmiş çok bereketli olmuş. Motora koymuş diğer adalara götürüp satacak. Bizim koca yaramaz kızımız hevesleniyor beraber satalım diye atlıyor motora. Akşama kadar diğer adaları dolaşıp satıyorlar eğleniyorlar. Buda değişik bir hayat, pek hoşuna gidiyor.
Yaz sonu eve dönecez, Avşa dan vapura biniyoruz. Serap bize iskemle bulup bulup getiriyor hepimizi oturtuyor. Etraftan Serap’ı tanıyan gençler laf atıyor. Bakın karpuzcu kız şimdide iskemle satıyor diye. Evet bizim kızımız biraz yaramazdı. Acaba ilerde Hürriyet gazetesinde röportajı çıkınca Antarktika Güney Kutup noktasına ilk giden Türk kadınının o karpuzcu kız olduğunu tanıyacaklar mıydı?
Üniversite günleri.
Mevsim sonunda okulunu özlerdi. Yalnız ikinci sene okul yurdunda
kalma imkanı olmadı. Yine yurt arama telaşı. Bu seferde okulun üst
kapısına yakın bir yurt buldu, orada kaldı. Pek memnun kalmadı ama
yinede gelip gitmekten daha iyi idi. Çok çalışıyordu. Kendi ikinci
senesi ama arkadaşlarından üçüncü sınıfta olanların Amerika ya gitme
araştırmaları başlamıştı. Serapta onlardan neler lazım neler yapılacak
öğrenmeye başlamıştı. Burada okuyanların çoğunun en büyük arzuları
Amerika da doktora yapmaktı. Amerika ile yazışarak oradaki okullardan
broşür istiyorlardı. Şartları öğreniyor, kendi arzularına uyan bölümleri
araştırıyor, asistan olma imkânı nasıl, her bir şeyi inceliyorlardı.
İkinci senesini güzel notlar alarak bitirdi. Amerika’ya gitmesi, orada
asistanlık kazanması için iyi notlar alması lazımdı. Hemde iyi notlar
alırsa burada da üçüncü sınıftan itibaren birinci ve ikinci sınıflara
asistan olunuyordu.
Notları yeterli oldu ve üçüncü sene asistan oldu. Bu asistanlık için az birde para alınıyordu. Geçen seneki yurdu pek sevmedi. Yeni bir yurt aradı, bu seferde Bebek kapısına yakın bir ev buldu. Evde tek başına yaşayan bir hanım, tek bir odasına pansiyoner arıyormuş. Küçücük bir oda. Serap odayı bize tarif ederken iki kişilik yatak kadar bir oda demişti. Sonra gidip gördüğümüzde tarifi çok doğru idi. Ama onun en aradığı gürültü olmayan bir yer. Odası küçük ama salonu kullanma imkânı vardı. Hazır olan yemeklerini rahatlıkla ısıtıp salonda yer, odasında da yatağının üstüne yayılır çalışırmış.
Okulda ve evinde güzel bir sene geçirdi. Yalnız çok çalışıyordu, Cumartesi Pazar günleri evde çalışırken dinlenmek için kafasını dışarı uzatıp bakarken bu güzel havalarda da böyle evde oturulur mu diye isyan ediyordu. Okulun çok gezileri olurdu ama gitmezdi. Sorardım nasıl gidenler memnumu derdim. Bir Uludağ gezisi için cevabı şöyle oldu -- gidenlerin yarısı arap, yarısı da topal olmuş--.
Kendinin üçüncü senesi ama arkadaşlarının dördüncü yani son seneleri. Amerika dan asistan olarak kabul edilmişlerdi, gideceklerdi. Şimdi sıra kendine geldi. Artık oda iyice öğrenmişti neler yapacağını. Dördüncü sınıfı okurken yine asistanlık yaptı, bir yandan da Amerika için hazırlıklara başladı.
Yaramaz kızımız temelde yürüyor.. |
Notları yeterli oldu ve üçüncü sene asistan oldu. Bu asistanlık için az birde para alınıyordu. Geçen seneki yurdu pek sevmedi. Yeni bir yurt aradı, bu seferde Bebek kapısına yakın bir ev buldu. Evde tek başına yaşayan bir hanım, tek bir odasına pansiyoner arıyormuş. Küçücük bir oda. Serap odayı bize tarif ederken iki kişilik yatak kadar bir oda demişti. Sonra gidip gördüğümüzde tarifi çok doğru idi. Ama onun en aradığı gürültü olmayan bir yer. Odası küçük ama salonu kullanma imkânı vardı. Hazır olan yemeklerini rahatlıkla ısıtıp salonda yer, odasında da yatağının üstüne yayılır çalışırmış.
Okulda ve evinde güzel bir sene geçirdi. Yalnız çok çalışıyordu, Cumartesi Pazar günleri evde çalışırken dinlenmek için kafasını dışarı uzatıp bakarken bu güzel havalarda da böyle evde oturulur mu diye isyan ediyordu. Okulun çok gezileri olurdu ama gitmezdi. Sorardım nasıl gidenler memnumu derdim. Bir Uludağ gezisi için cevabı şöyle oldu -- gidenlerin yarısı arap, yarısı da topal olmuş--.
Kendinin üçüncü senesi ama arkadaşlarının dördüncü yani son seneleri. Amerika dan asistan olarak kabul edilmişlerdi, gideceklerdi. Şimdi sıra kendine geldi. Artık oda iyice öğrenmişti neler yapacağını. Dördüncü sınıfı okurken yine asistanlık yaptı, bir yandan da Amerika için hazırlıklara başladı.