57. Antarktika’dan Dönüş

Adelie penguenleri, 1992 Şubat McMurdo
Güney Kutbu’ndan McMurdo’ya uçuşumuz ilginçti. Gelirken getirdiğimiz yiyeceklerin yerine bu sefer siyah siyah garip variller vardı. Sordum nedir bunlar diye. Meğerse bütün insan dışkılarını ve dönüşüm atıklarını geri götürüyormuşuz. Hepsi tekrar Amerika’ya uçuyorlar.

McMurdo’ya indiğimizde gözlerimize inanamadık. Gelirken üstüne indiğimiz buzlar çözülmüş, masmavi deniz olmuştu. Suratımıza çarpan nemli hava ve oksijen tekrar bizim dünyada olduğumuzu hatırlattı. Bir aydır oksijensiz yaşadıktan sonra burada kendimizi kuş gibi hissedip yürümek yerine koşuyorduk. Hava bozuldu, bizi Yeni Zelanda’ya götürecek uçak gelemedi, 5 gündür buradayız. Pek de iyi oldu. Uzun yürüyüşler yaptık, tepelere tırmanıp manzara seyrettik. Denizde Orka denen siyah-beyaz balinalar gördük, hemen sahile koştuk. Bir baktık ki balinalardan kaçan penguenlerde teker teker sahile atlıyorlar. Ama ne yazık ki bir kaç tanesi gözümüzün önünde balinalara yem oldu. Penguenlerle birlikte sahilde oturduk ama 5 m den fazla yaklaşmamız yasak. Ama onlar çok meraklı, üstümüze geldiler, bizde sessizce seyrettik.

 Uçağımız geldi, ve de Antarktika’ya veda ediyoruz. Seneye tekrar gelmek üzere ayrılıyoruz. Sekiz saat sonra Christchurch’e indik. Şubat ayı, yazın en sıcak günleri. Bir ay kokusuz yaşadıktan sonra çiçeklerin kokuları başımızı döndürdü . Bembeyaz bir dünyadan sonra yeşiller, kırmızılar, morlar her şey daha bir başka görünüyor. Üstümüzdeki ağır giysileri teslim ettikten sonra şehre indik. Sokaklarda bile yürümeyi unutmuşuz. Karşıdan karşıya geçerken hiç arabamaymış, trafik ışığıymış fark etmeden yürüyüp geçiyorduk. Kornalar çalmaya başlayınca aklimiz başımıza geldi. Yine hemen bir park bulup kaçtık kalabalıktan. Çimlerin üstünde uyuyup kalmışız. Uyandığımızda hava kararıyordu, o da bir garip duyguydu. Geceyi bile özlemişiz, sevincimizden çığlıklar attık, yıldızların çıkmasını bekledik.
1992 Şubat McMurdo

Ertesi gün grup grup herkes kendi yoluna ayrıldı. Antarktika’da 3 ay çalışanlar biriktirdikleri para ile 9 ay dünyayı dolaşıyorlar. Biz bilimciler onlara pek imrendik. Hiç olmazsa bizde 10 gün kaçamak yapıp Yeni Zelanda’nın güney adasından kuzey adasına kadar araba kiralayıp gezerek gidelim dedik. Hiç bir plan yapmadan önümüze neresi gelirse oraya gittik. Geçtiğimiz yerlerin güzelliğini, ilginçliğini anlatmak satırlara sığmaz. Fiyortlar, tropik ormanlar, çöller, kükürtlü suların fışkırdığı pis kokulu alanlar, ışık veren tırtılların sarktığı mağaralar. Yeni Zelandalıların misafirperverliklerine de şaşırıp kaldık. Otel olmayan yerlerde kendi evlerini açtılar bize. 5 gün sonra Auckland’a vardık, Hawaii’ye uçuyoruz ama aklımızda burada kaldı.

Hawaii’nin tropik yağmurları ve kalabalıklığı iyice garip geldi bize. Yine kaçtık zümrüt yeşili dağlara. Tavus kuşlarının saldırısına uğradık, istemediler bizi kendi doğal yerlerinde. Adanın kuzeyindeki dev dalgalarda sörf yapanları seyrettik, güneyinde de tüple denize dalıp tropik balıklarla yüzdük.

10 günlük tatilimiz bitti, çok güzeldi ama bizim bilimci beynimiz yine de araştırmalarımızın başına dönmeyi istedi. Fazla ayrı kalamıyoruz en sevdiğimiz işimizden.