47. Amerika’da Doktora Yılları

Serap doktorasına devam ediyor, ama bir yandan da toplantılara, konferanslara gidip konuşmalar veriyordu. Doktora sonrası iş için kendini göstermeye başlaması lazımdı. Yeni fizikçilerle tanışıyor, yemeklere gidiyorlar, hep fizik tartışıyorlar. En ilginç fikirler hep böyle birlikte yiyip içerken ortaya çıkıyor diyordu.

Serap’ın hep görmek istediği, Amerika’nın kuzeyinde bir yerde yine konferans var. Yine İstanbul’dan arkadaşı gelecek birlikte gidecekler. Konferans sonrasında Boston’a yakın bir yarımadaya geçip, milli park dolaşacaklar.

Bundan sonrasını Serap`ın mektubundan yazayım.

15 Ağustos çok sıcak bir gün. Biz Connecticut’a doğru yola çıktık. 5 saatlik bir yolumuz var. Ne ise arabanın kliması çalışıyor, pek hissetmeden gittik. New York civarında biraz kaybolduk hiç yürümeyen trafiğin içine düştük. Sonra yolu bulup tekrar devam ettik. Konferansın olduğu yere aksam 8 de vardık. Otelimizi bulup odamıza çıktık duş alalım dedik, odamızı bulduk bulmasına da içeri giremedik. Aman yarabbi o ne sıcak öyle. New York’un 2.5 saatlik kuzeyindeyiz, buralar her zaman böyle sıcak olmuyor diye her yerde klima da yok. Fakat bu seneki sıcaklar dayanılır gibi değil. O gece bir vakit odaya giremedik. Herkes de hep dışarda idi. Dayanamayınca 2 de girdik içeri ama kapı pencere açık yattık. Otelde kapı açık uyumak ne komik değil mi? Bütün gece nerdeyse ağlayacaktım cehenneme para verilir mi diye.

Ertesi gün konferans başladı, ama konuşmaları dinlerken başım önüme düşüp uyukluyordum. Neyse ki hava aniden soğudu. Bulutlar geldi imdadımıza yetişti. Gece biraz etrafı dolaştık. Göller, dereler, dağlar, tepeler gezdik, çok güzeldi. Ertesi gün yine konuşma izledim, gecesi de konferans için düzenlenen yemeye gittik. Orada tanıştığımız arkadaşlarla biraz etrafı gezdik iyi eğlenceli geçti.

Konferansın son günü konuşmalar 3 te bitti. Biter bitmez bizde arabaya atlayıp doğru Cape Cod. Küçükken aklımı Ölü denize takmıştım. Hep resimlerde görüp orada ayağımı denize sokacam demiştim, en sonunda yapmıştım. Burada da aklımı bu Cape Cod`a takmıştım. Burası doğa güzelliğinin yanında daha başka anlam taşıyordu, enteresan bir kasaba, ressamlar, şairler, yazarlar hep burada dolaşıp ilham almışlar. Avrupai bir yer. Aynı zamanda da milli park’ın kumsalında denize girmek vardı, buraya kadar gelmişken oraya gidilmez mi.

Maceralı gezi bir dahaki yazımda.

leytil@gmail.com